VİZELER, ÜZÜNTÜLER, SÜRPRİZ HEDİYE VE DOĞUM GÜNÜ ÖZEL POSTU

Herkese Merhaba!

Yaklaşık dört gündür bloguma uğrayamadığımı fark ettim. Sınavlarım ve yakın bir akrabamızın ani kaybıyla yaşadığımız üzüntü ile yeterince zorlu bir dört gün geçirdim. Ama tüm bunların yanında çok güzel gelişmeler oldu. Küs olanlar barıştı. Ah insanoğlu… Neden her zaman bizim için kıymetli birini yitirdiğimizde kafamıza ne kadar değerli olduğumuz dank eder? Daha öncesinde küslüklere son verip, kucak kucağa birlik olmak bu kadar mı zor? Her zaman zor yoldan anlıyoruz kıymeti de sevgiyi de.

Dört gün içinde sıkıntılı geçen günlerim ve vizelerimle beraber, biraz nefes almak istedim. Açtığımdan bu yana bloguma ve sizlere o kadar alışmışım ki, buraya kendimi mecbur hissediyorum tatlı bir heyecanla. Evvelki gün gelen bir misafirimize kahve falı baktırmıştım. Falımda çok hızlı bir hediye alacağım çıkmıştı. Genelde inanmam tabi bu tür şeylere, eğlencesine baktırıyoruz maksat sohbet olsun ama falım dün akşamüzeri gerçekleşti. ^^ Sizlere yakın zamanlarda tanıttığım ve haftanın blogunu seçtiğim Simurg’un Kalemi yani çok sevgili arkadaşım canım Nurcan’ım bana bir sürpriz yaptı! Yakın zamanda kendi blogunda paylaştığı postunda belirttiği ‘’Mutlu Etme Operasyonu’’nun talihlisi ben oldum.  Evet, evet o özenle hazırlanmış uğur böcekleriyle süslenmiş kıskanılası hediye paketi benim ellerimde.  ^^

Hiç beklemediğim bir anda kız kardeşim bana mesaj atarak Nurcan’dan bana bir kargo geldiğini söyledi. Eve gitmek için sabırsızlandım ve canım arkadaşım Nurcan’a da mail attım. Sonra beni aradı ve konuştuk. O güzel hediyenin bana gelmiş olmasının mutluluğunu kelimelere sığdıramıyorum! :) Sevincimi hiçbir zaman kısa kelimelere yettiremedim zaten. Ama o kadar mutlu oldum ki anlatamıyorum. İşten çıkıp eve gittiğimde paketi büyük bir heyecanla açtım. İlk başta gerçekten kıyamadım açmaya, şöyle uzunca baktım. Zaten Nurcan’ın blogunda da ben o paketi açmaya kıyamazdım yazmıştım. 

Dayanamadım en sonunda açtım ve içinden iki tane çok güzel defter çıktı. :) Ben ona ‘’Yazmayı seviyorum.’’ demiştim ve canım arkadaşım bundan yola çıkarak bana böylesine güzel, kıpır kıpır renkli defterleri almış. 

Ayrıca, Nurcan’ın kaleminden benim için yazılmış, süslü satırların doldurduğu bir mektup da beni bekliyordu! Okurken içim ısındı, bir daha okudum. Gözlerimde doldu aslında, çünkü hayatımda ilk defa bir arkadaşımdan mektup alıyordum. Teknolojiye o kadar bağlı kalmışız ki, bir kağıt parçasına sığdırılan sevgi dolu birkaç cümlenin samimiyetini ilk kez tattığım için daha çok mutlu oldum belki de. Ve bunu bana tattıran canım biricik arkadaşım Nurcan’a kucak dolusu sevgilerimi söylemek istiyorum buradan. Umarım arkadaşlığımız daha uzun yıllar sürer ve bir gün gerçekten yüz yüze görüşebiliriz konuştuğumuz, umduğumuz gibi. Bunu gerçekten içten bir şekilde istiyorum çünkü.

Uğur böceklerini de defterlerin üzerine yapıştırdım. Çok güzel görünüyorlar! ^^

Öte yandan 17 Nisan Pazar benim doğum günümdü. Tabi vizelerimden dolayı ben kendimi bile unutmuştum. Kaldı ki, zaten doğum günlerini ve kutlamalarını pek seven biri değilim. Yine de canım annem beni hayatta unutmaz. Doğum günü pastamı onca yorgunluğuna rağmen unutmamış, almış getirmiş. :) Biz hep kendi aramızda kutlarız. Hiç sevmem öyle parti bilmem ne falan. Ama yeni yaşın getirdiği his bende heyecan yaratmadı, bir yaş daha yaşlandığım için üzüldüm. Çünkü zaman o kadar çabuk geçiyor ki, 1 yıl içinde neler yaptım diye düşündüğümde aklıma kayda değer bir şey gelmiyor. Tek yapabildiğim yine çalışmak, yine çalışmak oldu. Yeni yaşımda hayallerime en azından bir adım yaklaşabilmeyi diliyorum. 

Pastamı da aşağıya koyuyorum hepinize ikramımdır, afiyet olsun. ^^

Oldum mu ben şimdi 24!  ^^