AŞK ACI BİR TAT BIRAKTI KALBİMDE | ANLATI

14 Ekim 2016 Cuma


Onunla tanışalı henüz 1 yıl olmuştu...

İstanbul'a gittiğim tatil sırasında kuzenim vasıtasıyla tanışmıştık. 19 yaşındaydım o yıl. Hakkında hiçbir şey düşünmediğim sıradan biriydi benim için. O zamanlarda ki arkadaşlık etiketi altında gerçekleşen konuşmalarımızın beni hangi ara göğsümde oluşan kapalı kafeste çırpınıp kanatlanmaya çalışan bir kuşa çevirdiğini inanın hatırlamıyorum. Sadece telefonda konuşarak, mesajlaşarak görüştüğüm aramızda mesafelerin kilometrelere dayandığı biriydi. Eğlenceli kişiliği hoşuma gidiyordu. Kitap, müzik gibi konularda konuşabiliyordum onunla. Her zaman ki sohbetimizin olduğu bir günde bana ''Neden çıkmıyoruz?'' dedi. 

Evet... Birdenbire... Ortada hiçbir şey yokken... 

 Kısa süreli bir afallama yaşadığımı biliyorum. Aramızda tuhaf bir çekimde yoktu. Hepsini geçtim de ben uzak mesafeli ilişkilere tamamen kapalı biriydim. Ama ne mi yaptım? ''Çıkalım.'' dedim. O gün, o düşüncesiz cevabı neden verdiğimi hala dönüp sorarım kendime. Hoşlanıyor muydum... Yoksa kalbim onu benden habersiz benimsemiş miydi... Belki de nasıl bir histi biriyle çıkmak bunu merak etmiştim. Kafamda soru işaretleriyle hiç bilmediğim hislere yelken açtım o gün. Yavaş yavaş ve sakin ilerleyen duygulara kapıldım ve günler daha da ilerledikçe tanımadığım bu sevginin büyüklüğü beni endişelendiriyordu.

Çıkma muhabbeti kararlı ama beni korkutacak kadar mükemmel ilerlemeye başlayınca buna bir son vermek istedim. Başka birine dönüyordum onunla konuştuğum her anda. Kendimde hiç tanımadığım huyları keşfetmeye başladım zamanla. Kıskançlık, kuruntu... İçimde bir his bizden olamayacağını söylüyordu daima. Hiç görmediğim bu insanı kalbimin sahiplenmesi beni saf dışı bırakıyordu. Yine de bir yanım engel olmaya çalışıyordu. Çünkü güvenemiyordum... Bana çok uzak garip hislerin bir anda tek bir kişi için gün yüzüne çıkması stresimi arttırıyordu. Kendimi neden bu kadar kaybettiğimi ve hiç bilmediğim bir insandan neden bu kadar etkilendiğimi açıklayamıyordum. Aşk mıydı bunun adı? Adeta kendimle bir savaş veriyordum. İnsan severken dahi neden ikilemde kalır diye binlerce kez film şeridi misali düşünceler hızla yol aldı belki aklımda. Hep sorguladım. O sorularının cevabının da içimde bir yerlerde kendini kemiren şüphenin arkasında saklı olduğunu öğrenmem de çok uzun sürmemişti. 

Çıkma teklifinin üzerinden tam 3 ay geçti... 

Bir gün attığım mesajlar, aramalarım hiç bir şekilde yanıt bulmuyordu onun tarafından. İyice meraklanmaya başladım o günden sonra. Üç gün boyunca ne bir arama ne bir mesaj telefonumdan ses çıkmıyordu. Ondan hiç bir şekilde haber alamıyordum ve kardeşi de bu durumu tuhaf buluyordu, hiçbir şeyi olmadığını söylüyordu. Gayet iyi olan biri neden kız arkadaşının telefonlarına, mesajlarına cevap vermez? Çıkma konusunda acemi biri olduğumdan olsa gerek soruların cevabını o şahsın ağzından almayı kafama koymuştum. Soğumaya başlamıştım artık. Geçen günler boyunca büyüyen sessizliğin gürültüsü beni sabırsız birine dönüştürdü. Zaten yeterince sabır etmiştim. Sonunda bir arama geldiğinde içimdeki şüphecinin altıncı hissi hoşuma gitmeyecek bir haber geleceğine dair kendinden emindi. Telefonu elime aldım ve arayan kız kardeşiydi. Bana aynen şu cümleleri sarf etti: 

''Abim seni hak etmiyor. Seninle çıkarken başka bir kıza çıkma teklifi etmeye hazırlanıyor. Videolar falan hazırlıyor. Boşver bunu sen, terk et.'' 

Sanırım o an kafamdan aşağı kaynar sular döküldü. Sanki belirsiz bir yükseklikten hızla boşluğa düşüp uykumdan uyandım. 
O berbat hissi hiç unutmuyorum. Bu yaptığı fazla karaktersizce bir davranıştı. O kadar attığım mesaj, cevapsız aramalarım hepsi boşuna mıydı? Ben onun için endişelenirken, her an her dakika ''Acaba bir şey mi oldu?'' diye içim içimi yerken, o çoktan başkası için mi yelken açmıştı? Tamam da benimle açıldığı gemi ne zaman batmıştı da, o boğulmuştu ki? Neden haberim yoktu boğulduğundan... Erkek olup da kesinkes bir tek cümle bile kurmak yerine kaçması mı gerekiyordu? Çok da şaşırmadım nedense. Başından böyle bir senaryoya inandırdım kendimi. Daha öncede yazmıştım ya, baştan olmayacağını biliyordum. Biliyordum da içimdeki saf kuşa bunu anlatamıyordum. Komik geliyordu. Üzülmedim bile. Sadece hayal kırıklığıyla örtünen duygularım sinirimi en üst seviyeye taşıdı. Öfkelendim. Sevginin büyüğünü de, büyüklüğünü de doğru insanla yaşamak önemliydi. Onun doğru olmadığını da devamlı söylüyordu mantığını kullanan diğer yarım. Demek ki hissetmek böyle bir şeymiş dedim. Ben o günden sonra anladım doğru insanı bulmanın neden önemli olduğunu. O zaman çözdüm mesafelerin hayrı olmadığını. İşte o zaman aradım. Yanıt bulmayan aramaların sonuna sesli mesaj sinyali gelince ''Bu ilişki burada bitti.'' deyip kapattım telefonu tüm gün. Yorulmuştu bedenim bir anda. Sonraki günlerde ondan gelen aramalara cevap vermedim. Attığı mesajlarda ki yüzsüzlüğü de ''En iyi ihanet'' dalı olsa ve adaylığını koysa ödüllendirilmeye değerdi. Bitirmiştim zaten. Saçma bahanelere ve açıklamalara ihtiyacım yoktu. Sadece kendimle baş başa kalmak istiyordum. Son üç ayı unutmak, hiç varsaymamak istiyordum. 

Aşk, terk etmeye meyilli ve gerektiğinde azletmeye müsait bir duyguydu. Geçici bir macera gibiydi ama tek bir hatada affetmeye yüz tutmuyordu kesinlikle. 

Sonu başından belli hislerimin trajikomik bitimine kendim zemin hazırladım. ''Evet'' diyerek başladım hata yapmaya ve sonucuna yine kendi başıma katlandım. Kim derdi ki ışık hızıyla biri hayatına girecek ve yine aynı hızda çıkıp gidecek... Birkaç hafta sinirle etrafa gürledim. Durumumla hiç alakası olmayan kimseleri tersledim. Bir müddet geçtiğinde ise büyük bir zafer kazanmış edasıyla onu sildiğim için yüzümde kocaman bir gülümseme peyda oldu. İşte o andan itibaren kapattım kalbimi herkese. Hep bir mesafe koydum. Bazen hiç istemediğim halde yapmamam gereken davranışları sergilemem gerektiği fikrini geliştirmiştim kafamda. 

Onun yüzündendir çoğu konuda birilerine karşı oluşan güvensizliğim. Zaman da ister istemez unutturuyordu yaşananları ama sarsılan güveni başkasının onarmasına izin veremiyordum. Üzerimde kalan tek kötü etken olmuştu. Başka türlü güvensizlikler de yaşadım elbet ve bu yüzden insanlara karşı çizdiğim kırmızı çizgiyi silebilmem hala çok zor. Gün geçtikçe daha da komik buluyordum başıma geleni. Şimdi ne kadar da safmışım diye düşündüğüm günler oluyor. Kendime hem kızıyorum hem gülüyorum. Ama o günleri anımsadıkça hala belki diyorum... Belki de bu şekilde olması gerekiyordu. 
Acı ya da tatlı bir deneyimim olması gerekiyordu ve ben acı olan tarafıyla yüzleştim. Tam anlamıyla bir sevda kuşu değildim ama kanatlarım artık çırpınmıyordu. Yelkenleri parçalanan gemiyle alabora oldum.

Nihayetinde ise aşk acı bir tat bıraktı kalbimde...

Aşk bu ya... İçinde barındırdığı duyguların tuhaf güzelliğinin ardında bir çirkef saklıyordu. Hatalarının üstüne ya payını kabullenip sesini çıkarmıyor ya da daha üste çıkıp yüksek sesle haykırıyordu. Sonrasında da affetmek gurur kırıyor, affetmemek baki kalıyordu. 
Sevsem de sevmesem de... 


Yazan: İlknur Doğan
Tarih: 14/10/2016


42 yorum:

  1. Bazı durumlara biz müdahale edemeyiz ne yazık ki. Bir anda biri gelir hayatımızın bir parçası olur ve çıkar. Mühim olan dersler almak, eminim hepimizin başından benzer durumlar geçmiştir. Güven sorununa gelince, zamanla daha da yontuyor insan kendini. Ancak içgüdülerin haklılığına her daim inanmışımdır. Bazen hissimiz bize en doğru sinyali verir ama biz yine de denemek isteriz:) Her ne olursa olsun yaşamak güzeldir, cebinde sana kalan hüzün kırıntısı olsa da, ne mutlu ki hisseden bir ruha ve kalbe sahipsin. Sevgiler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru. Hep o hislerim sayesinde farkındaydım ama bir yanım vazgeçmedi işte. :) Güzel düşüncelerin için teşekkür ederim canım. :) Sevgiler benden de ... :)

      Sil
  2. Meraba ilknur;)yazdığın her harf her hece her kelime her cümle o kadar icten ve samimi ki insanın etkilenmemesi imkansız..okurken adeta büyülendm ve kendim yaşamıs gibi hissettim.kalbinin kapılarını acman hem benim hemde diger insanlar için cok güzel.Seni cok seviyorum;)Bi dahaki yazını sabırsızlıkla bekliyeceğim.O zamana kadar kendine iyi bak güzel kalpli insan;))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Gamze :) Güzel düşüncelerin için çok teşekkür ederim. :) Çok mutlu ettin beni. Umarım kısa zamanda gelir bir sonraki yazım. Sende kendine çok iyi bak. :)

      Sil
  3. Yaaaa, ne güzel anlatmışsın :( İnsan hata yapa yapa doğruyu bulur. Aşka sırtını dönme ve mesafeleri aşan onca insan olduğunu da unutma. Sana denk gelen kanadını kıracak türden biriymiş sadece...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk olması da cabası Destinom :( Doğru söylüyorsun, insan hata yaprak öğrenir çoğu doğruyu ama bazı hataların bedelini yalnızca sen ödüyorsun ya işte bu haksızlık...

      Sil
  4. İlknur'cuğum bu kurgu mu yoksa gerçek mi bilemiyorum yorumumu ona göre yapacaktım ama umarım kurgudur. :) Kurguymuş gibi söylüyorum ki, onu unutmakla, telefonlarına cevap vermemekle en doğrusunu yapmış. Bir gün mutlaka karşısına onun kıymetini bilen, ona layık olan biri çıkacaktır, bu yüzden aşka küsmesin:)
    Kalemine sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçek Müjde ablam. O zamanlar çocuk denilebilecek bir yaştayım tabi insan o gençliğin verdiği heyecana kapılıp her şeyi toz pembe yaşıyor. :)) Şimdi hatırladıkça gülüyorum. Umarım bir gün gerçekten öyle biri olur, benim kıymet bildiğim gibi o da bilir. :)

      Sil
  5. Kisaciiim okurken halim buydu 😢😢😢

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende yazarken anımsayınca hüzünlendim Derya ablam ama şimdi hiç bir şey hissetmiyorum emin ol. Gül geç. :))

      Sil
  6. İlknur'um benim, hayat verdiği kararların bile arkasında duramayan, kendine saygısız, karşısındakine saygısız, karaktersiz insanlarla dolu... İyilik ya da kötülük değil bu inan, karaktersizlik... O kişinin, kusura bakma seninle bu yola devam edemeyeceğim demeye dahi saygısı yokmuş. O yüzden, böyleleri için, ne iki satır yazmaya ne aşktan vazgeçmeye ne kendini üzmeye, inan hiç bir şeye değmez. Sen çok değerlisin, tertemiz bir kalbin var canım benim. Öpüyorum seni :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle Blana ablam... Arayıp da tek kelam edecek ne cesareti ne de yüzü yoktu muhtemelen. Aşk bana çok uzak bir kelime aslında ama sevginin gerçekliğine inanırım ben. :)) Sende çok değerlisin, seviyorum seni. İyi ki varsın, çok öpüyorum çok. :*

      Sil
  7. Öncelikle geçmiş olsun.Ama yazının akıcıligi iyiydi kelimeleri cok iyi secmissin.Bir roman havası vardı. Yazar olmayı düşünebilirsin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. :) Umarım bir gün o da olur. :)

      Sil
  8. Bir gün bazı şeyleri bloğumda paylaşmaya cesaret edebilirsem ve sen de okuma imkanı bulursa, şuan neler hissettiğimi, bu yazının bende nasıl bir etki yarattığını anlarsın bitanem <3
    Ellerine sağlık çok güzeldi, akıcıydı, sade yalın anlatımı hiç yormadı.
    Şarkıyı çok güzel seçmişsin ''Amelie'' müziğine benzettim başta ama farklıydı hoştu.. Son 2 paragrafta şarkı bitti ama başa sardım :)

    Sevgiler ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında cesaret edemediklerimiz içimizde bize yük oluşturuyor. :) Umarım bir gün o yazını okuma fırsatı bulurum canım benim. :) Kendine güvenin tam olsun. Sonuçta geçmiş, geçmiştir. Çok teşekkür ederim. :)) Amelie'yi çok severim. Death Parade animesinin müziği çok sevdiğimden bu yazıya uygun gördüm. :) Öpüyorum çok. :*

      Sil
  9. Yaşadıklarımızın hepsi bizim için. Ah Can'la tanışmadan önce ne tuhaf şeylee yaşamıştım bir bilsen. Bunlardan korkup Can'a hayır desem ne kötü olurdu. Yaşananlar yaşandı ve bitti, kim bilir ne güzel maceralar var şimdi önünde ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah mutluluğunu daim etsin Handan abla. :* Umarım bundan sonrasında da dilediğin tüm güzellikler sizinle olur. :))

      Sil
  10. Merhaba bloğunu yeni keşfettim artık takipdeyim banada beklerim 😊 . Her ne kadar yazı uzun olsada içimde bir okuma isteği oluştu ve son cümlesine kadar gözümü kırpmadan okudum. Sen her şeyin en iyisine layıksın üzülme sakın. Benimde kalbim herkese karşı mesafelidir 😊😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldin Arsel :) Mutlaka geleceğim ziyaretine. <3 Yazmaya başlayınca kısa tutamadım bir türlü yazıyı. Kelimeler kendiliğinden döküldü. Hepimiz kendimizce en güzel şeyleri hak ediyoruz. Çok teşekkür ederim. :) Söz konusu kalp ise biraz mesafe iyidir. :)

      Sil
  11. Zaman ve unutmak gibi kavramlar olmasaydı herkes kafayı yerdi herhalde. Ancak tabii bu aşk konularında yaşanan haksızlıklar ya da centilmence olmayan davranışlar insan ruhunda ciddi yaralar açıyor:(
    Hüzünle okudum acaba dedim bu durum mu senin kalemini bu kadar kuvvetlendirdi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazma isteğim ve hevesim ortaokula dayanıyor ama kalemimi güçlü bulduysan Derya abla bu zaman kadar yaşadığım her türlü hayat çıkmazından kaynaklanıyor. :( Haklısın cidden. Çok teşekkür ederim öpüyorum çok. :*

      Sil
  12. "Sevginin büyüğünü de, büyüklüğünü de doğru insanla yaşamak önemliydi." ne doğru söylemişsin. Sana daha büyük bir zarar vermeden kurtulmuşsun en azından. Umarım bir gün o doğru kişiyi bulursun ve sevgini göstermekte hiç tereddüt etmezsin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım dediğin gibi olur canım çok teşekkür ederim. :))

      Sil
  13. Hikayeyi daha önce senin sesinle dinlediğim için biliyordum. Biliyordum ama kalbinden gelip kalemin ile birleşince daha fazla etkiledi..
    Bazen daha güçlü olabilmek için darbe almak gerekir. Darbenin de en özeli, en ders vereni güzeldir.. Canımızı, canını yaksa da yaşadığın için sevinmelisin bir yandan.. Çünkü artık biliyorsun, bir kere canın güzel yandığı için diğer can yanmalarına açık kapı bırakacaksın :)

    Death Parade animesinde ise son bölümü izleyeceğim birazdan ama ost ayrı bir sızlattı şimdi..
    Kalemine sağlık kuzum, her şeyin en güzeli seninle olsun❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım benimmm ❤ Evet biz seninle dertleşmiştik daha önce. İçimden geldi yazmak istedim. :) Yaşamak çok güzel elbette. İyi bir ders oldu belkide haklısın. :)) Ost'yi bende çok seviyorum. :)

      Sil
  14. Aslında çok şanslıymışsın İlknur'um. Çok daha ihtiyaç duyduğun anda farklı yüzünü görmek de var sevdiğinin. Teğet geçmişsin. Sen yoluna bak kuzum, doğru da seni bulur :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O yönden çok haklısın Gökçe ablam çok teşekkür ederim. ❤

      Sil
  15. Her irade sınava tabii tutuluyor. O bu sınavı geçememiş. Şimdi çevrende takma, unutursun, geçecek ve hayatına bak gibi sözler duyacaksın. Ama zamanın halledemeyecegi bir duygu. Ama zamanla daha az hissedersin. Alışacaksın emin ol unutacaksın. Şuan sarılıp ağlamak geldi içimden. Sanırım benzer bir durumda olduğum için. Çok dokundu bana yazın 💙 sevgilerimle 💙

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç kimseye bahsetmediğim için çevremden moral sözcüklerini duymadım. Genelde acısını içinde yaşayanlardanım ben. :)) Teşekkür ederim birtanem, öpüyorum ❤

      Sil
  16. Duygularını, yaşadıklarını ne kadar güzel ifade etmişsin. Ne kadar güzel şey açık olmak, doğru olmak, hayatın üstüne bodoslama gidebilmek....Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Saadet abla. :) Benden de sevgiler... :))

      Sil
  17. Bütün acılı deneyimlerin sonucunun gerçek bir şeylere hazırlık olduğuna inanıyorum ben. Okuduklarıma bakılırsa sen de mantığının içinde bu fikri barındırıyorsun. Bir alıntı yapmak istiyorum : "Beni hangi ara göğsümde oluşan kapalı kafeste çırpınıp kanatlanmaya çalışan bir kuşa çevirdiğini inanın hatırlamıyorum." Ne güzel bir cümle bu böyle! Yazının tamamını merakla okudum doğrusu. Kendini çok güzel ifade ediyorsun. Acıdan sonra tatlı tarafa da döneceksin yüzünü elbet bir gün. Kalemine, içtenliğine sağlık canım benim! :) Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel bir yorum bu böyle. :)) En azından yazarak kendimizi ifade edebilelim değil mi? Umarım tatlı yüzünü de yakın zamanda görürüm. Çok teşekkür ederim canım benim. :) Öpüyorum. :*

      Sil
  18. Biz ki yaşanılan her şeyi bazen kağıda dökmek üzere değerlendiriyoruz. Çünkü bu elimizde değil. Yürek kırgın olduğunda, ellerimiz gidiyor kaleme. Evet belki zor şeyler yaşadıklarımız,en güvendiklerimiz, yâr bildiklerimiz, el olduğunda afallıyoruz. Belki hıçkırıklara boğulup sövüyoruz. Ama bence en güzel hali yazıya dökülen halı şu aşkın da acısının da. Harika bir yazı . Seni yürekten tebrik ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısın. Acının da tatlının da aslında en güzel hali kağıda dökülen sözcükleridir... Çok teşekkür ederim güzel düşüncen için. :))

      Sil
  19. neyse hadi daha fazla üzülmeden kurtulmuşsun yaaa iyi olmuş çabuk bitmiş :)

    YanıtlaSil
  20. ne güzel anlatmışsın,İnsan hata yapa yapa doğruyu bulur.Ellerinize sağlık..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldin :) Çok teşekkür ederim güzel yorumun için. :)

      Sil

 
DESİNG BY VALAR MORGHULİS