HACHİKO: SADAKAT VE SEVGİNİN SİMGESİ

7 Mart 2016 Pazartesi

HACHİKO: BİR KÖPEĞİN HİKAYESİ/HACHİ: A DOG'S TALE

Size en sadık dostunuz kim diye sorsalar ne cevap verirdiniz? Hayvan yetiştiren insanlar belki bu soruya net cevap verirler. Çünkü hem köpek hem de kedi besleyen biri olarak köpeklerin sadakatinden fazlasıyla eminim. Bu filmi izledikten sonra içimden insanlara ‘’Bu filmi izleyin, hayvanları sevin’’ diye atıfta bulunmak bile gelmiştir.  


Yapım: ABD, İngiltere (2009)
Tür: Aile – Dram
Süre: 93 Dk.
Oyuncular:  Richard Gere, Sarah Roemer, Joan Allen, Cary-Hiroyuki Tagawa, Jason Alexander



Konusu:

Prof. Walker Wilson (Richard Gere), işinden dönerken tren istasyonunda karşılaştığı Japon kökenli nam salmış Akita İnu isimli yavru köpek ile karşılaşır. Wilson, köpeği korumaya alarak evine götürür. Zamanla kendini aileye sevdirir. Wilson ve Hachi ismini koyduğu köpeği ile aralarında inanılmaz bir bağ gelişir. Hachi, Wilson’u işe giderken her gün tren istasyonunun oraya kadar götürür ve işten dönerken de almaya gider. Hachi artık tam anlamıyla bir yol arkadaşıdır. Ancak bir gün Walker Wilson geri dönmez. Hachi’nin ise bekleyişi sürmeye devam edecektir.



Filmin beni etkileyen en önemli kısmı Hachiko’nun hikayesinin gerçek oluşudur. 1987 yılı Japon yapımı filmi Hachiko Monogatari de vardır ancak izlemek için link bulamadım. Hikayesi 1923 yılına dayanan Hachiko, gerçek hayatta Prof. Hidenaburo Uneo tarafından bulunup, yetiştirilmiştir. Japonya da ‘’Sekizinci’’ anlamına gelen Hachiko ismini verir. Ancak Prof. Uneo, üniversitede ders verdiği sırada kalp krizi geçirerek hayata gözlerini yummuştur. Hachiko en değerli dostunun gelmeyişi ile tam 9 yıl boyunca Tokyoda’ki Shibuya İstasyonun önünde bıkmadan usanmadan bekler. 

Öyle ki, çok derin bir sadakate ve sevgiye sahiptir. 1935 yılında yine aynı tren istasyonunun önünde 11 yaşındayken hayata gözlerine yumar. Hachiko’nun ölümü Japon halkını derinden etkilediği için ölümünden 9 yıl sonra Hachiko’nun tamda beklediği noktaya heykeli yapılır. Hatta istasyonun o çıkışına ‘’Hachiko Çıkışı’’ diyorlarmış. 2. Dünya Savaşından sonra da hikayeyi bilen Japon halkı tahrip olan heykeli 1948 yılında yeniden oraya dikmişler. Kültürlerinin gerekliliklerini daima yerine getiren Japon halkı Hachiko’yu sevginin ve sadakatin simgesi olarak görmüşler ve her yıl 8 Martta Hachi’nin ölüm yıldönümünü anarlar. Kimi Japon halkı Hachi’yi şans tılsımı olarak görürmüş.





Hatta ‘’Haçiko Derneği’’ adı altında Türkiye’de bir Hayvanları Koruma Derneği kurulmuş.

Bu hikayenin benzer bir hikaye de 2010 yılında İstanbul, Silivri’de bir hastanenin önünde gerçekleşmiş. Sahibi hastaneye kaldırılırken peşinden hastaneye kadar koşan köpek, hastanenin acil kapılarının önünde sahibini beklemiştir.

İzlerken gözyaşlarıma hakim olamadım. Eminim sizlerde çok seveceksiniz. O kadar duyguluydu ki, hayvanlara zarar veren insanları gerçekten anlayamıyorum. Ayrıca hikayeyi birçok ülkeden günümüze kadar çoğu kişi bildiğinden spoiler vermişim hissine kapılmadan rahatça izleyebilirsiniz.

Gerçek hikayesi hakkında daha temel bilgi için Hachiko 

Gerçek kahraman Hachiko ve sahibi Prof. Hidenaburo Oneo



Hachiko'nun Tokyo'da ki Shibuya İstasyonunun önünde bulunan heykeli. 



Not: Gifler ve görseller alıntıdır. 












8 yorum:

  1. Bu filmi izlemiştim ve gerçekten bende tavsiye ederim...güzel bir paylaşım olmuş cnm...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben ağlamıştım, çok teşekkür ederim. :)

      Sil
  2. Bu filmi çokça izlemişliğim var ve neredeyse hepsinde duygulanmışımdır. Gerçekten çok güzel bir film

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende defalarca izleyebilirim. Gerçek bir hikayeden esinlenmiş olması daha yoğun bir duygu katıyor filme.

      Sil
  3. anıra anıra ağlatmıştı beni bu film, niye bilmiyorum ama hayvanlarla ilgili gerçek anılara olaylara dayalı filmler beni inanılmaz etkiliyor. hachiko nun sondaki yalnızlığı beni mahvetmişti, salya sümük izledim.. izlediğinm en güzel filmlerden biriydi ama...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ya :( Bende çok kötü olmuştum. Hachiko'yu kimsenin ikna edememesi, yalnızlığı tercih etmesi ve bıkmadan bekleyişe girmesi beni ağlatmıştı. Benimde enler listemde bu film. :)

      Sil
  4. Okurken bile gözlerim doldu. Hayvanların şu içtenliği, sevgileri, sadakatleri beni hep duygulandırıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İzlemelisin filmi izlemediysen. Özellikle köpekler çok özel varlıklar.

      Sil

 
DESİNG BY VALAR MORGHULİS