Kitap Yorumu | Dilan Şahin | Esaret Parmağı

 

Kitap Adı: Esaret Parmağı

Yazar: Dilan Şahin

Sayfa Sayısı: 462

Yayınevi: Epsilon

Baskı Yılı: Haziran 2016 (1. Baskı)    

Merhaba arkadaşlar :) Daha önceki Bkmkitap.com alışverişinde aldığım kitaplardan birinin yorumuyla geldim. Diş ağrısıyla uğraştığım için okuduğum kitapların yorumunu yazamamıştım. Ama sonunda kanal tedavim yapıldı ve rahatım. Malum vize haftası olduğu için daha fazla yoğun olmadan önce en azından birinin yorumunu yapmak istedim. 

''Özgürlüğe muhtaç ama kafesine aşık bir kuş.''

Konusu:

Dedikoduların çabuk yayıldığı küçük bir mahallede yaşayan Yağmur, diğer tüm kızlar gibi evlilik kurbanı olmuştu... Geri kalmış zihinlerin barındığı ve baskıcı bir zihniyetin var olduğu mahallede, tek isteği hemcinsleri gibi evlilik kurbanı olmayıp, hedeflediği yerlere gelebilmekti. En büyük arzusu okumak olan Yağmur, bir gün bu mahalleden kurtulacağını ümit ederken, içinde bastırdığı duygunun dışarıdan fark edilmesi ile evliliğe adım atmak zorunda kalmıştı. Ama sorun bu değildi, evleneceği kişinin kim olduğunu öğrendiğinde yaşadığı şok ve utanç ona tam anlamıyla sürpriz olacaktı. 

Yorumum: 

Esaret Parmağı benim Wattpad hesabımda okuduğum bir hikayeydi. Kitap olduğundan haberim yoktu, sitede görünce sipariş vermiştim. Kitabı elime alıp okuduğum andan itibaren hiç bir sorun yaşamadım, çünkü dili çok ama çok sade. Kolayca okuyabiliyorsunuz. Sizi düşündürecek bir hikayesi yok. Konusuna da baktığımız zaman zaten klişe gelebiliyor. Evlilikten kaçan bir kız ve sonunda korktuğunun başına gelmesi. Açıkçası ailesinin sırf mahalleli iki laf ediyor diye on sekiz yaşındaki kızlarını evlendirmeye kalkması o kadar saçma ki ama işte maalesef ülkemizde olmuyor değil bu tür olaylar. 

Spoiler olduğunu düşünmediğim için yazıyorum, kitap karakterimizin evlendirileceği kişi en yakın arkadaşının abisi Sinan ve aynı mahallede oturuyorlar. Yağmur'un kendisi de abi dediği için iki taraflı olarak başta bunu saçma bulup evliliğe karşı çıksalar da ikisi de en sonunda geri adım atamıyor. Aslında bu evlilikten vazgeçmemelerinin sebebi ikisinin karışıklı duyguları. Yukarıda yazdığım konusundan da çözülebilecek bir durum. Kitabı okumaya devam ettikçe Yağmur'un okuma hevesinden sıyrılıp tamamen Sinan'a odaklanmasına yer veriyor ve ana konusundan uzaklaşıyor ve bu benim gibi bir okuyucu için tam anlamıyla hayal kırılığı. Olaylar benim açımdan çok fazla hızlı gelişti. Zaten anladığım kadarıyla hikaye kitaplaşacağı için değişikliğe gidilmiş yazar tarafından. Bayağı bir ekleme vardı. Okuma arzusu biraz geri planda kalıyor ve Yağmur kızımız ne hikmetse birdenbire abi bildiği adama daha nikahı basmadan kıskançlık krizlerine giriyor. -.- Yani hikaye daha başta ana konuya kazık atıp, farklı bir boyuta atlıyor. Sanırsınız önceden ikisi birbirine deli gibi aşık ama ikisi de bir o kadar aptal. 

Evlendikten sonra da ''acaba beni seviyor mu?'' ''bana aşık mı?'' gibi muhabbetler dönüyor ikisinin okuyucuya yansıyan düşünceleri arasında ve okurken sıtkınız sıyrılıyor. :D Tabi ben böyle dediysem sizin gözünüz korkmasın. Bana göre hikaye de işleyiş açısından eksiklik vardı. Karakterlerin duygularının belli bir ayarı yoktu. Yer yer ikisine de ''Siz ne kadar gerizekalısınız ya!'' dediğim yerler bile oldu. Saflık mı desem ne desem bilemiyorum ikisinin de anlamama açısından çok geri kafalı olduğu yerler vardı. Ben bir yerden sonra sıkılmaya başladığımı hissetmeye başlasam da kolayca bitirdim. Kitap zaten vaktiniz boş olduğunu bir zamanda bir günde bitirebilecek bir kitap. Betimle içermiyor ve çok sade diliyle kaydıraktan kayar gibi hızla okuyorsunuz hikayeyi. Olaylara bir anda giriş yapılıyor dediğim gibi. Karakterlerin aşırı dengesiz olması beni sinir etti. Yanlış anlaşılmasın kitabı kötülemiyorum ama kesinlikle benlik bir kitap değildi. Belki de çok değişiklik olduğu içindir bilemiyorum ama ben kitaptan istediğimi alamadım maalesef. Özelikle Yağmur karakterinden nefret bile ettim diyebilirim. Sinan ve Yağmur'un arasında dönen gereksiz yanlış anlaşılmalar sizi de çıldırtabilir. :D Hakkında çok fazla şey yazılacak bir kitap değil. Genel itibariyle istenmeyerek atılan bir adımın sonucunda iki aşık genç doğuyor.

Ama tabi ki genç yazarın kalemine her zaman saygım sonsuz. Sanırım bu ilk kitabı ve bunun heyecanıyla bir takım değişikliğe gidilmiş ama gelişme göstermemiş. Bende bir okuyucu olarak fikrimi söylemek zorundayım. Hiç mi sevmedin derseniz sevdim elbette. 

Vakit geçirmek için bir kitap arıyorum diyorsanız bu kitap tam size göre. Ama çok beklentiniz olmadan okursanız güzel vakit geçirebilirsiniz. ^^ Herkese mutlu haftasonları! :)